- Katılım
- 29 Kas 2009
- Konular
- 2,077
- Mesajlar
- 33,404
- Reaksiyon Skoru
- 2,992
- Altın Konu
- 0
- Başarım Puanı
- 386
- Yaş
- 30
- TM Yaşı
- 14 Yıl 11 Ay 20 Gün
- Online Süresi
- 6h 1m
- MmoLira
- -911
- DevLira
- 0
RisaMt2 Orta Emek Kalıcı Sunucu - Bireysel Farm Alanları - WON EP TL Ödüllü Etkinlikler HEMEN TIKLA!
Süper Lig, 2001-02 yılında kurulmuştur, fakat Türkiye'de üst düzey futbol 1959 yılından beri oynanmaktadır. Avrupa'da en çok izlenen 6. lig olan Süper Lig, aynı zamanda 397.000.000â¬'luk hasılatıyla Avrupa'da en çok gelir getiren 8. lig durumundadır.Şimdiye dek 67 takımın mücadele ettiği Süper Lig'de beş takım şampiyonluk unvanı alabilmiştir. Bu takımlar Beşiktaş, Bursaspor, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'dur. Son şampiyon olan takım aynı zamanda bu ligde en çok şampiyonluğa ulaşmış olan Fenerbahçe'dir
Milli Lig'den Önce Türkiye´de Futbol
Milli Lig kurulmadan önce Türkiye'nin bazı illerinde (İstanbul, İzmir, Eskişehir, Adana, Trabzon, Bursa) mahalli ligler kurulmuştu. Bu liglerden İstanbul Ligi ise yabancılar (özellikle İngiliz) askerler ve tüccarlar tarafından kurulmuştur. Türkiye topraklarında yapılan ilk maç ise 1897 yılında İzmir'den İstanbul'a gelen İzmir Karması'yla İstanbul Karması arasında oynanmıştır.Bu futboldan uzak kalış ve Türk topraklarındaki bu oyunun başkalarınca oynanması Galatasaray Lisesi 10. sınıf öğrencilerinden Ali Sami Yen'in zoruna gider ve arkadaşlarını toplayarak Galatasaray'ı kurar.Galatasaray ile başlayan Türk kulüpleri Fenerbahçe, Vefa, Beykoz, Beşiktaş, Altay ve Karşıyaka ile devam eder. Bu kulüplerin kurulması Cuma Ligi,Pazar Ligi,İstanbul Şampiyonluğu Ligi gibi organizasyonların oluşmasını beraberinde getirir. O dönemde Beşiktaş kulübü lig kurulması önerisini getirir ama bazı kulüpler bu öneriyi kabul etmezler.Beşiktaş kulübü önerisini kabul eden takımlarla birlikte İstanbul Türk İdman Birliği Ligi'ni kurar.
Bu kulüplerin kurulup gelişmeye başlayacağı bu dönemde önce Balkan Savaşları'nın daha sonra da I.Dünya Savaşı'nın çıkması ve eli silah tutan herkesin askere alınmasıyla futbol sahaları boş kalır ve Türk Futbolu 11 yıllık bir kesintiye uğrar(1912-1923).
Cumhuriyetin kurulması ile her alanda olduğu sporda da atılımları beraberinde getirdi. Bu dönemin en önemli olayı ise Türk İdman Cemiyetleri İttifakı yani günümüzdeki adıyla Türkiye Futbol Federasyonu'nun kurulması olmuştur.Futbol Federasyonunun kurulması ile Türk futbolu tek bir çatı altında toplanmıştır.
Tarihçe (1961 Öncesi)
1930'lu yıllardan 1950'lerin sonlarına kadar Türkiye'de futbol İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Adana, Bursa ve Trabzon şehirlerinin takımlarının ağırlıkta olduğu Millî Küme adlı deplasmanlı ligde oynanmıştır. Millî Küme boyunca Fenerbahçe 6, Beşiktaş 3, Galatasaray ve Güneş'de 1'er kere Türkiye şampiyonu olmuşlardır. Türkiye'de futbol gelişimini bu yönde sürdürürken Türkiye Millî Futbol Takımı'nın 1954 FIFA Dünya Kupası'na katılması ile birlikte profesyonel bir ligin kurulmasına karar verilmiş, Türkiye Futbol Federasyonu bir Milli Lig'in kurulması fikrini benimsemiştir. Günümüzdeki adı Süper Lig olan Milli Lig'in temelleri 1957 yılında düzenlenen Federasyon Kupası ile atılmıştır. Federasyon Kupası 1957 ve 1958 yılında Lig düzeninde oynanmış, bu iki sezonda kupayı Beşiktaş JK kazanmıştır.
1959-1960´lar
1959 yılında düzenlenen Türkiye 1. Futbol Ligi'nin ilk sezonunda maçlar sadece İstanbul, Ankara ve İzmir takımlarını katıldığı, 8'er takımdan oluşan Beyaz ve Kırmızı adlı iki grupta oynanmış, o tarihteki statü uyarınca beyaz grubun lideri Fenerbahçe ile kırmızı grubun lideri Galatasaray finalde karşılaşmıştır. İlk maçı Galatasaray 1-0, ikinci maçı ise Fenerbahçe 4-0 kazanınca, Türkiye 1. Futbol Ligi'nin ilk şampiyonu Fenerbahçe olmuştur.1930'lu yıllardan 1950'lerin sonlarına kadar Türkiye'de futbol İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Adana, Bursa ve Trabzon şehirlerinin takımlarının ağırlıkta olduğu Millî Küme adlı deplasmanlı ligde oynanmıştır. Millî Küme boyunca Fenerbahçe 6, Beşiktaş 3, Galatasaray ve Güneş'de 1'er kere Türkiye şampiyonu olmuşlardır. Türkiye'de futbol gelişimini bu yönde sürdürürken Türkiye Millî Futbol Takımı'nın 1954 FIFA Dünya Kupası'na katılması ile birlikte profesyonel bir ligin kurulmasına karar verilmiş, Türkiye Futbol Federasyonu bir Milli Lig'in kurulması fikrini benimsemiştir. Günümüzdeki adı Süper Lig olan Milli Lig'in temelleri 1957 yılında düzenlenen Federasyon Kupası ile atılmıştır. Federasyon Kupası 1957 ve 1958 yılında Lig düzeninde oynanmış, bu iki sezonda kupayı Beşiktaş JK kazanmıştır.
1959-1960´lar
Beşiktaş JK'nın futbol maçlarını oynadığı BJK İnönü Stadı'ndan bir maç anında Beşiktaş Çarşı Grubu taraftarlarının artan terör eylemlerini protesto amaçlı 2006 yılındaki Gaziantepspor maçındaki "81 ile 81 bayrak" adlı Türk bayraklı eylemi.
1959-60 sezonundan itirbaren ise grup sistemi kaldırılmış ve Türkiye 1. Futbol Ligi bugünkü statüsü ile oynanmaya başlamıştır. 1962 yılında Türkiye tam üyelik için UEFA'ya başvurmuş ve UEFA'da Türkiye'nin başvurusunu kabul etmiştir. UEFA üyesi olunduğu için Avrupa Kupa Galipleri Kupası'na Türkiye'nin de takım göndermesi gerekmekteydi ve bu nedenle Türkiye Futbol Federasyonu tarafından Türkiye Kupası organize edilmeye başlanmış, bu kupa organizasyonu ilk kez 1962 yılında düzenlenmiştir. Bu kupanın ilk sahibi Galatasaray olmuştur.
1970´ler
Bu döneme Türk futbolunun içinde değişimlerin ve yabancı futbolcu ve teknik direktörlerin hakimiyetinin başladığı dönem olarak kabul edilmiştir. Bu dönemde Türkiye'de çalışan Ignác Molnár, Brian Birch, Didi ve Toma Kaleperoviç gibi antrenörler Türkiye Birinci Futbol Ligi'nde başarılı sonuçlar almış ama bu başarılara rağmen 1960 ve 1970'lerde Türk futbolu Avrupa'da Göztepe'nin oynadığı yarı finalden başka önemli bir başarı elde edememiştir.1970 yılında ortaya çıkan ve Türk futbol tarihinde Anadolu İhtilali olarak geçen başarılar gerçekleşmiştir. TFF'nin 1965 yılında her ilin bir takımı olması için çıkardığı izinle birçok futbol kulübü kurulmuş ve Bursaspor (1963)'un öncülüğünde Boluspor (1965), Eskişehirspor (1965), Antalyaspor (1966), Sakaryaspor (1965), Kayserispor (1966), Kocaelispor (1966),Trabzonspor (1967), ve Samsunspor (1965) gibi uzun yıllar Birinci Lig'de mücadele etmiş ve hâla eden futbol takımları kurulmuştur.Önceleri Anadolu'nun sesini sadece duyuran Altay-Göztepe-Gençlerbirliği gibi birkaç takım bulunurken Trabzonspor'un ligde ve kupada şampiyonluklar kazanması, Eskişehirspor'un üst üste ikincilikler alması, Samsunspor, Boluspor ve Bursaspor'un üst sıraları zorlaması, Anadolu'da futbola olan ilgi ve merakı artırmıştır.
1980´ler
1980'lere gelindiğinde Türk futbol anlayışında köklü değişiklikler olmuş ve özellikle Alman teknik direktör Jupp Derwall'ın Türkiye'ye gelmesi ile Türk futbolunda tesisleşme başlamıştır. Ayrıca Derwall'ın Galatasaray'a sistemli futbol oynatması ve Galatasaray SK'nın bu oyun anlayışı ile Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı final oynaması bu sistemin kalıcı olmasını sağlamıştır. Bu değişimlerden diğer kulüpler de etkilenmiş ve Türkiye'de sistemli futbol oynanmaya başlamıştır.1990´lar
1992'de Türkiye Futbol Federasyonu'nun özerkleşmesi ile Süper Lig takımlarının naklen yayınları gelire çevirilmesiyle kasaları doldu. Türkiye Futbol Federasyonu dev anlaşmalarla futbol ekonomisinde milyonlarca dolarlık bir katma değer oluşturdu. Futbol ekonomisinin önemi kulüpler tarafından da anlaşıldı, sponsorluk gelirleri bu alanda da devreye sokuldu. Futbol kulüplerinin ve Türk Milli Takımı'nın birçok sponsorluk anlaşması bu dönemlerde yapıldı[11]. 1990'lı yılların başında Beşiktaş üç şampiyonluk kazanarak iyi bir başlangıç yaptı. Takip eden iki sezonda Galatasaray şampiyon olurken, Beşiktaş 1994/95'te yeniden bu unvanı kazandı, Fenerbahçe 1995-96'da bu on yıldaki tek şampiyonluğunu yaşadı. Kalan dört sezonda ise Galatasaray şampiyonluk ipini göğüsledi.2000´ler
Bu on yıllık döneme Türkiye Telsim Ligi adıyla girildi. Fakat o dönemde ligin isminin önüne sponsor alınması bazı kesimlerce desteklenmediği için Telsim sezon devam ederken sponsorluğunu çekti ve Türkiye Birinci Futbol Ligi ismine dönüldü 2001-02 sezonu başında bugünkü Süper Lig adını alan lig, 2006 yılının başında Turkcell'in sponsor olarak isim hakkını vermesiyle Turkcell Süper Lig adını aldı ve 2010 yılına kadar bu adla anıldı.2000'li yıllarda Süper Lig kulüpleri lig kadar Avrupa kupalarında gösterdiği başarılarla da kendilerinden söz ettirdi. Bu dönemde Galatasaray'ın 2000 yılında UEFA Kupası ve Süper Kupa şampiyonluğu ve 2001'de Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynaması ile Fenerbahçe'nin 2007-08 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finali görmesi, bu Süper Lig takımlarının bu on yıldaki en önemli başarılardır. Süper Lig'de ise bu on yılda daha önce şampiyonluk yaşamış ve bir asırlık ömüre ulaşan üç farklı İstanbul takımı ve ayrıca Bursaspor şampiyonluk yaşadı. Bu dönemde Fenerbahçe 4, Galatasaray 3, Beşiktaş 2, Bursaspor ise 1 şampiyonluk sevincini tattı.
2010´lar
Bu on yıllık süre zarfında ilk sezona Spor Toto Süper Lig adıyla girildi. İlk sezonda son haftaya aynı puanda giren Fenerbahçe ile Trabzonspor son haftadaki maçlarını kazanmasına karşın Fenerbahçe'nin Trabzonspor'a karşı ikili averajının iyi olmasından dolayı Fenerbahçe şampiyonluğunu ilan etmiştir.Süper Lig´e katılabilme
Süper Lig bir önceki sezondan ilk 15 takım ve aynı sezonun bir alt liginden gelen 3 takımla beraber 18 takımla oynanır. Kulüplerin Süper Lig'de mücadele edebilmesi için;
Federasyonun Süper Lig için getirdiği kriterleri uygulamak zorundadırlar. Belirlenmiş kriterlerlerden bir veya birkaçının uygulanmaması halinde federasyon söz konusu takımın tecilini iptal edebilir.
Süper Ligâe katılacak olan Kulüpler; TFF tarafından düzenlenen âSüper Lig Katılım Formuâ nu eksiksiz olarak doldurup onaylayarak TFFânin belirleyeceği tarihe kadar göndermek zorundadırlar. Söz konusu formları TFFâ ye göndermeyen, TFF talimat ve genelgelerine uygun düzenlemeleri yerine getirmeyen Kulüpler Süper Lig müsabakalarına katılamazlar.
Tescil edilecek kulüpler, işbu statü ekinde bulunan âTaahhütnameâ yi vermek ve TFF tarafından belirlenen tescil ve aidat ücretlerini ödemek zorundadırlar.
Bu statü hükümlerine göre 2009/10 sezonunda;
a)Süper Ligâe terfi eden kulüplerden alınacak tescil ücreti 500 TL olarak,
b)Tescil edilen kulüplerin TFFâye ödeyecekleri aidat 250 TL olarak belirlenmiştir.
Kulüpler, Süper Ligiânde mücadele eden takımından başka, Ümit ve Genç Milli takımların alt yapısını oluşturmak ve kendi alt yapılarını güçlendirmek amacıyla, TFF tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde oluşturulacak alt yapı liglerine Kulüp Lisans Talimatı hükümleri de dikkate alınarak katılmak zorundadırlar.
Süper Ligiâe katılan kulüpler; gelir ve gider cetvellerini, bilançolarını ve gelecek sezonu kapsayan bütçeleri ile Genel Kurul Tutanaklarını yıllık Genel Kurullarında onaylandığı biçimi ile ve ilgili Genel Kurul tarihinden itibaren 30 gün içerisinde TFFâye sunmalıdır. Herhangi bir kulübün bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi veya bu açıdan yanlış yönlendirici bilgi vermesi durumunda bu kulübe bir uyarı verilir ve yetkililerinin hakları askıya alınır.
Kulübün sözü edilen yükümlülüğünü uyarı tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yerine getirmemesi durumunda puan silme yaptırımı uygulanır. Kulübün sözü edilen yükümlülüğünü ilave 30 gün içerisinde de yerine getirmemesi durumunda küme düşürülür.
UEFA Kulüp Lisans Sistemi ve TFFânin Kulüp Lisans Talimatı doğrultusunda Süper Lig kulüplerinin:
Sportif Kriterler
Altyapı (Tesis) Kriterleri
Personel ve İdari Kriterleri
Hukuki Kriterler
Mali Kriterler
hususunda gerekli düzenlemeleri ve hazırlıkları yapmaları zorunludur.
Kulüpler Yönetim Kurulu Başkan ve Üyeleri dışında, profesyonel yönetim şekline sahip olmak ve müsabakaların düzenli şekilde oynanmasını sağlamak amacıyla;
Genel Müdür
Güvenlik Sorumlusu
Stadyum Müdürü
Medya Sorumlusu
Bilet Sorumlusu
Akreditasyon Sorumlusu
Pozisyonlarını görevlendirmek ve bu pozisyonlara ilişkin bilgileri TFFâye belirlenen süreler içerisinde ibraz etmek zorundadırlar. Yukarıda bahsi geçen görevlilerin farklı kişilerden oluşması ve TFF tarafından sertifika verilmesi zorunludur.
Yabancı Oyuncuların Statüsü
2010-11 sezonundan beri 1. Lig'de kulüpler Türk vatandaşlığına sahip olmayan üç yabancı oyuncu bulundurma hakkına sahiptir. Ayrıca TFF'nin en son düzenlediği ve 2012-13 sezonundan itibaren geçerli olan yabancı statüsünde alınacak olan en fazla üç yabancı futbolcunun yaş sınırına bakılmaksızın anlaşma yapılabilmesine karar verdi.[1] Ayrıca üç yabancı dışında Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan vatandaşı iki futbolcu ile de yaş sınırına bakılmaksızın sözleşme imzalamak ve müsabakalara çıkarmak mümkündür. Ancak takım bir alt lige düşerse bu yabancı futbolcuları müsabakalarda oynatamaz.[2] Ayrıca, yabancı olan bir futbolcu aynı zamanda Türkiye vatandaşlığına da sahip ise yabancı futbolcu sayılmamakta ve yabancı kontenjanını doldurmamaktadır.
16 Ocak 2015 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu Yıldırım Demirören'in 1. Lig kulüplerinin başkanları ile yaptığı toplantının ardından 2015-16 sezonundan itibaren geçerli olmak kaydı ile yabancı sınırlaması 3'ten 5'e çıkartılmıştır. Bu 5 futbolcunun tamamı ilk 11'de yer alabilecek. Ve ayrıca 18 kişilik müsabaka kadrolarında Türkiye A Milli Takımı'nda oynama uygunluğu bulunan en az 13 futbolcuya yer verme zorunluluğu getirilmiştir.[3]
Süper Lig'den 1. Lig'e düşen takımlar bir sezon boyunca kadrosunda bulunan yabancı futbolcu sayısı eğer üçten fazla ise yabancı kontenjanını boşaltıncaya kadar bir sezon yabancı futbolcu transferi yapamaz. Ama kadrosunda bulunan yabancı futbolcuları, sayısına ve de yaş sınırına bakılmaksızın sözleşmeleri bitene kadar kadrolarında bulundurabilirler. Fakat ellerindeki yabancı futbolcuları 18 kişilik maç kadrosuna en fazla üç yabancı futbolcu (ekstra olarak Türk devletlerinden de en fazla 2 futbolcu) olacak şekilde oynatabilirler. Bu bir sezon bittikten sonra ise bu kulüp Süper Lig'e çıkamamış ise o yabancı futbolcuların sözşleşmeleri devam ediyorsa kulübüyle kalır, eğer sözleşmesi bitmiş ise o kulüp elinde en fazla 3 yabancı futbolcu olacak şekilde o futbolcular ile tekrar anlaşma imzalayabilir.
2015-16 sezonundan itibaren 4 seon boyunca uygulanacak olan yabancı statüsü 20 Mart 2015 tarihinde karara bağlanarak kamuoyuna duyuruldu. Bu karar çerçevesinde kulüpler istedikleri sayıda profesyonel futbolcuyla sözleşme imzalayacak, fakat A takım listelerinde en fazla 25 futbolcuya yer verebilecek. A takım listesinde, en az 15 futbolcu Türkiye A Milli Takımı'nda oynama uygunluğuna sahip olacak. En az bir tanesi A Milli Takımı'nda oynamaya uygun olmak üzere en fazla 3 kaleciye A takım listesinde bulundurulabilecek. Kulüpler, 18 kişilik maç kadrosunda, A Milli Takım'da oynamaya uygun en az 13 futbolcuyu bulundurmak zorunda olacaklar ve bu 13 futbolcudan en az birisinin de kaleci olma zorunluluğu olacak. Takımların müsabaka kadrolarında yer alabilecek 5 yabancı futbolcu da ilk 11'de oynayabilecek. Yabancı uyruklu futbolcularla sözleşme imzalayacak kulüpler Yerli Futbolcu Teşvik Fonuna 1 futbolcu için 20.000 ₺, 2 futbolcu için 40.000 ₺, 3 futbolcu için 60.000 ₺, 4 futbolcu için 150.000 ₺, 5 futbolcu için 300.000 ₺ ve 6 ve üzerindeki her futbolcu için 200.000 ₺ ödeme yapacak.
Lig Düzeni
Süper Lig 18 takımdan oluşur. Sezon ağustosta başlar ve mayısta sona erer. Maçlar federasyonun belirlediği saatlerde bir orta, iki yardımcı bir de dördüncü hakem tarafından yönetilir. Her maç öncesi İstiklâl Marşı söylenir. Eğer saygı duruşu yapılacaksa bu İstiklâl Marşı'ndan önce yapılır.
Takımlar sezon boyunca her takımla iki kez karşılaşırlar. Bu maçların bir tanesi takımın kendi sahasında diğer maç da rakibinin sahasında oynanır. Böylelikle bir sezon sonunda bir takım 34 maç yapmış olur. Diğer takımlar da ele alınırsa bir Süper Lig sezonu 34 haftada 306 karşılaşmadan oluşur. Maçın bir tarafın galibiyetiyle bitmesi halinde maçı kazanan takım üç puan kazanır. Kaybeden takım ise puan alamaz. Eğer maç bir tarafın galibiyetiyle sonuçlanmamışsa yani berabere bitmişse iki takım da birer puan kazanırlar.
Sezon sonunda takımlar aldıkları bu puanlara göre sıralanırlar. En çok puan toplayan takım şampiyon olurken en az puan toplayan üç takım bir alt lig olan Bank Asya 1. Lig'e düşer.
İkili Averaj
Sezon sonunda iki takım aynı puana sahiplerse:- Önce kendi aralarındaki maçlardaki puan üstünlüğüne bakılır.
- Puan eşitliği varsa aralarındaki gol averajına bakılır. (Kendi aralarındaki maçlarda atılan gollerde eşitlik varsa, deplasmanda fazla gol atan takım üstün sayılmaz.)
- Eşitlik devam ediyorsa, genel averaja bakılır.
- O da eşit ise daha fazla gol atan üstündür.
- Yine de eşitlik bozulmuyorsa hükmen yenilgisi olmayan takım üstündür.
- Bütün bu şartlara rağmen eşitliğin devam etmesi halinde belirtilen esaslara göre ilgili takımlar arasında yapılacak tek maçlı eleme usulü uygulanacak bir müsabaka neticesinde kazanan takım üstün sayılarak nihai sonuç alınır.
Moderatör tarafında düzenlendi:
- Katılım
- 17 Tem 2009
- Konular
- 7,518
- Mesajlar
- 38,388
- Reaksiyon Skoru
- 2,889
- Altın Konu
- 0
- Başarım Puanı
- 405
- TM Yaşı
- 15 Yıl 4 Ay
- Online Süresi
- 0
- MmoLira
- -54
- DevLira
- 0
Teşekkürler
- Katılım
- 29 Kas 2009
- Konular
- 2,077
- Mesajlar
- 33,404
- Reaksiyon Skoru
- 2,992
- Altın Konu
- 0
- Başarım Puanı
- 386
- Yaş
- 30
- TM Yaşı
- 14 Yıl 11 Ay 20 Gün
- Online Süresi
- 6h 1m
- MmoLira
- -911
- DevLira
- 0
Teşekkürler
Önemli değil
- Katılım
- 6 Haz 2011
- Konular
- 301
- Mesajlar
- 2,305
- Reaksiyon Skoru
- 191
- Altın Konu
- 0
- Başarım Puanı
- 140
- TM Yaşı
- 13 Yıl 5 Ay 11 Gün
- Online Süresi
- 0
- MmoLira
- -4
- DevLira
- 0
Teşekkürler
Şu an konuyu görüntüleyenler (Toplam : 1, Üye: 0, Misafir: 1)
Benzer konular
- Cevaplar
- 1
- Görüntüleme
- 71
- Cevaplar
- 2
- Görüntüleme
- 40
- Cevaplar
- 5
- Görüntüleme
- 239